Mükemmellik

Türk Dil Kurumu'na göre, kelime anlamı hiçbir eksiği, kusuru bulunmayan anlamına geliyor. Tabii bu en basit açıklaması.

Peki ya bizler için?

Çoğu insan, mükemmel olmayı bir değer sembolü haline getirdi. Mükemmel olursak, kusursuz olursak; başarılı ve toplumda kabul görmüş bireyler oluruz.

Nereden geldik bu konuya ya da ben neden mükemmellik kavramını yazıyorum...

Çünkü sosyal medyada gördüğümüz kusursuz fizikler, uzun bacaklar, pürüzsüz ciltler, marka kıyafetler, en güzel manzarada yenen yemekler ya da çok yoğunum aşırı çalışıyorum, her gün deli gibi spor yapıyorum cümlelerinin hepsi 'ben mükemmelim', 'aslında harika bir hayatım var', 'ben çok mutluyum' algısı yaratmak için verilen, aslında soyut bir kavramın mesajlarıdır.

'Pew Araştırma Merkezi'nin bulgularına göre 1980 ve üstü doğumluların en önemli hayat amaçlarının zengin olmak olduğu ortaya çıkmıştır. Daha çok kredi çekip, borç alıp, gelirlerini görünümlerine ve statülerine yatırarak, yaşamlarını instagram gibi sosyal medya mecralarında paylaşarak, mükemmel bir hayat sürdüklerini ispat etme çabasıymış.

Çok ilginç bir bilgi gerçekten! 'Az her zaman daha çoktur'. Mutlu olabilmek için daha fazlasına ihtiyaç duyuldukça, endişe ve kaygı gibi anksiyetik bozukluklarda ortaya çıkıyor. Ve biz, bu bilinç altı çöplüğünde mutlu olmayı, kendimizi bulmayı, neyi sevdiğimizi, hayattan neler beklediğimizi, nelerin gerçek anlamda bizi mutlu edeceğini ıskalayıp, kaçırıyoruz.

Mükemmel biri olmak ya da mükemmel görünmek, gerçeklikten daha önemli değildir! Gerçeklik mi nedir? İşte bunun cevabını sizin vermeniz gerekiyor. Sizin gerçeğiniz nedir?

Maksim Gorki şöyle demiş " Yaşam, insanların bastıramadıkları daha iyiye ulaşma istekleri yüzünden hep yeterince kötü olacaktır."

Çünkü mükemmeli yapmaya çalışırken, onu yeterince mükemmel yapamama düşüncesi kişiyi kendine yetersiz hissettirecek bir duygu olacaktır. Sürekli daha iyisine ulaşma arzusu, anı kaçırmaya sebep olacaktır.

Peki bunların 'Stil Yönetimi' ile ne alakası var?

Stil yönetmenin birinci kuralı, önce kendi özünü tanımaktır. Hangi renkleri seversin, hangi stile aitsin, vücut tipine göre doğru giyinir misin? Sosyal ortamda davranış biçimlerin nasıldır? Karşındakine nasıl hitap etmeyi seçersin? Nezaket ve görgü kurallarıyla aran nasıldır?

Başkalarını mı kopyalarsın yoksa gerçek 'sen'i olduğu gibi yansıtır mısın?

Burada ki anahtar kelime 'kopyalamak' kelimesidir. Çünkü başkalarını kopyaladığın sürece, kendi benliğini bulmak çok zor olacaktır. Bu da mükemmeli yansıtmak uğruna, mükemmel olmak adına karakterinden taviz vereceğin anlamına gelir.

Bırakın kusursuz bir fiziğiniz olmasın, kaz ayaklarınız kırışmaya başlasın, saçlarınızda beyazlar çıkmaya başlasın. O çok pahalı ayakkabıya sahip olmayıverin ya da herkesin gittiği o meşhur yere hemen gitmek yerine daha keyif alacağınız zaman, keyfiniz istedi diye gidin.. Kendinizi keşfedin, kendiniz olun.

Çünkü X kişisi gibi biri olmak, mış gibi yaşamaya değmez.

Instagram : stil.ve.imaj

Teşekkürler

Kişisel & Kurumsal Stil ve İmaj Danışmanı

Tuğçe GÖKNİL